
Japonya’nın mermi treni, Fransa’nın TGV’si veya Çin’in binlerce kilometrelik devasa demir yolu ağlarını hepimiz gıpta ile izliyoruz. Ancak teknoloji denildiğinde akla gelen ilk ülke olan, Mars’a araç gönderen ve elektrikli otomobil devrimini başlatan Amerika Birleşik Devletleri’nde bu tarz trenler bulunmuyor.
Peki ABD neden **yüksek hızlı tren konusunda sınıfta kaldı? **Neden bu tarz araçlar ülkede tercih edilmiyor? ABD’ye gidenlerin de fark edeceği üzere ülkede ulaşım genel olarak ya arabalarla ya da uçaklarla gerçekleştiriliyor.

Avrupa veya Japonya ile ABD’yi kıyaslarken yapılan en büyük hata, ölçek farkını göz ardı etmektir. ABD devasa bir yüz ölçümüne sahip ve nüfus yoğunluğu, kıyı şeridi haricinde oldukça düşüktür. Yüksek hızlı trenler, birbirine yakın nüfusun yoğun olduğu şehirler arasında verimli çalışır. Fransa’da Paris’ten Lyon’a gitmek mantıklıdı ancak ABD’nin ortasında, yani "hiçliğin ortasında" saatlerce giden bir trenin dolu olması zordur.
Nüfusun yoğun olduğu bölgeler dışında şehirler arası mesafeler o kadar uzundur ki, tren ne kadar hızlı olursa olsun uçakla rekabet edemez. New York’tan Los Angeles’a trenle gitmek, saatte 300 km hızla bile gitse günler sürebilirken uçakla bu mesafe sadece 5-6 saattir. Bu nedenle sistem, doğal olarak hava yolu taşımacılığına evrilmiştir.

Amerikan rüyasının temelinde "özgürlük" yatar ve bu özgürlüğün simgelerinden biri de istediğiniz zaman kontağı çevirip gidebileceğiniz otomobilerdir. ABD’de araba almak oldukça kolaydır ve çoğu insanın kişisel arabası vardır. Zaten toplu taşımanın yaygın olmamasının nedenlerinden biri de budur. Bu yüzden de ana odak demir yollarından ziyade devasa otoyollardır.

En önemli noktalardan biri de şüphesiz bu. Avrupa ve Asya’da demir yolu hatları genellikle devlete aittir ve öncelik yolcu trenlerinindir. Ancak ABD’de demir yollarının büyük çoğunluğu özel yük taşıma şirketlerine aittir. Örneğin Amtrak, bu hatları kullanmak için yük şirketlerine ödeme yapar. ABD, dünyanın en iyi yük treni ağına sahipken, bu durum yolcu taşımacılığını felç etmektedir.
Sonuç olarak ABD’de yüksek hızlı trenlerin kullanılmamasının arkasında coğrafi yapı, nüfus yoğunluğu, kültürel farklılıklar gibi birçok konu yer alıyor. Tüm bunlar da ülkedek uçak ve otomobillerin daha yaygın olmasını sağlıyor.