
Hepimizin korkulu rüyasıdır... Gözümüz bir anlığına yakıt göstergesine takılır ve ibrenin en dipte, hatta kırmızı ışığın da yanıp söndüğünü görürüz. En yakın benzin istasyonu kilometrelerce uzaktadır ve içimizi "Ya yolda kalırsam?" endişesi kaplar. Peki depo tam anlamıyla sıfıra ulaştığında motorun içinde neler yaşanır?
Birçok sürücü, yakıt bitince tek sorunun otomobili yeniden çalıştırmak olduğunu düşünür. Oysa durum bundan çok daha karmaşıktır. Özellikle benzinli ve dizel motorlar arasında bu konuda dağlar kadar fark var. Yakıtın bitmesi sadece motoru susturmakla kalmaz, aynı zamanda yakıt pompası, enjektörler ve filtreler gibi kritik parçalara beklenmedik zararlar verebilir.


Benzinli bir otomobilde yakıtınız bittiğinde motor teklemeye başlar ve kısa bir süre sonra stop eder. Genellikle en büyük risk, yukarıda bahsettiğimiz yakıt pompasının zarar görmesi ve filtrenin tıkanmasıdır. Çoğu durumda depoya yeniden benzin doldurduktan sonra marşa birkaç saniye basılı tutarak veya kontağı birkaç kez açıp kapatarak yakıt sisteminin havayı atmasını sağlayabilir ve motoru yeniden çalıştırabilirsiniz. Hasar riski olsa da dizel otomobillere kıyasla sorun daha basit bir şekilde çözülebilir.

Eğer dizel bir otomobil kullanıyorsanız yakıtınızın bitmesi çok daha büyük bir sorundur. Dizel motorların yakıt sistemleri, benzinlilere göre çok daha hassas ve yüksek basınçlıdır.
Dizel otomobillerde yakıt bittiğinde yaşanan en büyük problem, sistemin "hava yapmasıdır." Dizel yakıt sistemi, içinde hiç hava boşluğu olmadan çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Yakıt bittiğinde, yakıt pompası depodan hava emer ve bu hava, yakıt borularına ve enjektörlere dolar.
Depoya yeniden motorin doldursanız bile sistemdeki bu hava nedeniyle motor çalışmaz çünkü enjektörlere yakıt yerine basınçlı hava gider. Bu havanın sistemden atılması (tahliye edilmesi) gerekir ki bu işlem genellikle özel pompalar ve ustalık gerektiren manuel yöntemlerle yapılır. Modern dizel otomobillerde bu işlemi kendi başınıza yapmanız neredeyse imkânsızdır ve mutlaka bir servise veya yol yardımına ihtiyacınız olur. Daha da kötüsü, hava yapmış bir sistemi çalıştırmak için marşa sürekli basmak, yakıt pompasını ve enjektörleri yağlayıcı özelliği olan motorin olmadan kuru çalışmaya zorlar ve bu durum inanın çok daha kötü bir senaryonun başlangıcı.
Sonuç olarak otomobilinizin yakıt ışığını bir uyarı olarak değil, bir "son çağrı" olarak görmelisiniz. Depoyu düzenli olarak çeyrek deponun üzerinde tutmak, hem sizi yolda kalmaktan kurtarır hem de otomobilinizin yakıt pompasının yaratacağı külfetli arızalardan korur.