
Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz, kendi kendine şekil değiştiren ve her duruma uyum sağlayan o "sihirli" malzemeler gerçek olmaya bir adım daha yaklaştı. ABD'de hizmet vermekte olan Connecticut Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim insanları, fizik kurallarını zorlayan ve programlanabilir metamateryal olarak adlandırılan yeni bir teknolojiye imza attılar.
Bu yeni malzeme sadece sağlamlığıyla değil, sunduğu olasılıklarla da dudak uçuklatıyor. Öyle ki mühendislerin geliştirdiği bu yapı, evrendeki tüm atomların sayısından daha fazla farklı konfigürasyona girebiliyor. Peki, bu nasıl mümkün olabilir ve bu teknoloji hayatımızı nasıl değiştirecek? Gelin detaylara yakından bakalım.

Metamateryaller, doğada bulunmayan özellikleri sergilemek üzere yapay olarak tasarlanmış maddelerdir. Ancak bu yeni geliştirilen versiyon, işi bir adım öteye taşıyor. Araştırmacılar, 11'e 11'lik bir ızgara sistemi üzerinde, her biri bağımsız motorlarla kontrol edilebilen asimetrik sütunlar kullandı.
Bu sütunların her biri döndürülebiliyor ve şekil değiştirebiliyor. İşte "kombinatoryal patlama" dedikleri olay tam burada başlıyor. Her bir sütunun farklı bir yöne bakabildiği bu sistemde, olası kombinasyonların sayısı o kadar artıyor ki ortaya çıkan rakam evrendeki atom sayısını geride bırakıyor. Araştırmanın başındaki isimlerden Prof. Osama R. Bilal, "Genelde malzemelerin birkaç sabit durumu olur ancak bu malzeme neredeyse sonsuz olasılık sunuyor." diyerek durumun ciddiyetini açıklamış oldu.

Bu malzemenin en büyük numarası, ses ve şok dalgalarını yönetebilmesi. Şekil değiştiren malzeme, üzerine gelen ses dalgalarını bükebiliyor, odaklayabiliyor veya tamamen sönümleyebiliyor. Yani gelecekte bu teknolojiyle kaplanmış bir odada, dışarıdaki gürültü ne kadar yüksek olursa olsun mutlak sessizlik sağlanabilir.