
Hollywood filmlerinden veya sosyal medyadan aşina olduğumuz klasik bir Amerikan rüyası tablosu vardır. Bahçeli bir ev ve garajın önünde duran, neredeyse bir tank büyüklüğünde pickup. Ford F-Serisi'nin yıllardır Amerika'nın en çok satan aracı olması bir tesadüf değil. ABD’liler, kamyonetleri çok seviyorlar.
Peki, Amerikalılar neden şehir içinde kullanmak için bile bu devasa araçları tercih ediyor? Bu durum sadece bir zevk meselesi mi, yoksa arkasında başka nedenler mi var? Bu içeriğimizde ABD’deki pickup kültürünün detaylarına ineceğiz.

Trafikteki bu durumu açıklamak için uzmanlar genellikle “silahlanma yarışı” benzetmesini kullanırlar. Burada mantık basittir, eğer yolda herkes küçük araçlar sürerse bir sorun yoktur ancak araçlar büyüdükçe küçük araçlardaki sürücüler kendini savunmasız hissedebilir. Kendini güvende hissetmek için de daha büyük araçlar satın alırlar. Bu da pickup’ların ülkedeki popülerliğine katkı sağlıyor.
Sonuç olarak, araçların kaput yükseklikleri o kadar arttı ki, bugün modern bir Amerikan pickup'ının ön ızgarası, ortalama bir yetişkinin omuz hizasına geliyor. Bu durum sürücüye psikolojik bir "yenilmezlik" ve güç hissi veriyor. Ancak bu sahte güvenlik hissi, yayalar ve daha küçük araçlar için ölümcül riskler doğuruyor. Yani Amerikalılar, biraz da "ezilmemek için ezebilecek boyutta olma" dürtüsüyle bu devlere yöneliyor.

Bu araçların bu kadar büyümesinin teknik sebeplerinden biri ironik bir şekilde onları daha çevreci yapmayı amaçlayan yasalardır. Bu yasalar, emisyon hedeflerini aracın ayak izine göre belirliyor. Araç ne kadar küçükse, yakıtı o kadar verimli kullanmak zorundaydı. Büyüdükçe ise emisyon limitlerinde gevşeme oluyordu. Bu da ülkede üreticilerin büyük araç üretmesinin daha kârlı hâle gelmesini sağladı.

İşin bir de pazarlama ve kültür boyutu var. Amerika'nın kuruluş mitosunda yer alan "kovboy", "özgürlük" ve "doğaya hükmetme" kavramları, bugün otomobil reklamlarının ana malzemesidir. İstatistiklere göre, modern pickup sahiplerinin çok büyük bir kısmı araçlarını asla arazide kullanmıyor veya arkasında yük taşımıyor. Buna rağmen reklamlar, aracı alan kişiye "istese bir dağa tırmanabileceği" hayalini satıyor. Yani pickup satın alan ABD’liler o arabayla birlikte bir** “güç” veya “gösteriş” de **almış oluyorlar.
Bunların yanı sıra dev bir pickup sahibi olmak ülkede Amerikan ruhunun bir göstergesi olarak görülüyor. Ayrıca insanların bu tarz araçları sıkı çalışma, o kültürün bir parçası olduğunu göstermenin bir yolu, dayanıklılık sembolü olarak gördüğünü de söyleyebiliriz.
Yani anlayacağınız ABD’nin devasa pickup sevgisi, sadece "büyük araba seviyorlar" diyerek geçiştirilebilecek bir durum değil. Bunun arkasında kültürel, yasal ve güvenlik kaygıları gibi birçok farklı neden var.